Burun estetiği, günümüzde ameliyat gerektirmeyen, süratli ve ekonomik bir estetik tahlil olarak popülerliğini artırmıştır. Bu yol, ameliyat riskini ve maliyetini göze almak istemeyen birçok kişi için cazip hale gelmiştir.
Ancak, burun dolgusu üzere non-invaziv süreçlerin, ameliyatla karşılaştırıldığında birtakım riskleri ve potansiyel sıkıntıları beraberinde getirdiği unutulmamalıdır.
Burun dolgusu uygulamalarında kullanılan dolgu materyallerine karşı alerjik tepkiler ve damar yaralanmaları üzere riskler bulunmaktadır. Bu durumlar, süreç sırasında yahut sonrasında önemli meselelere yol açabilir.
Özellikle dolgu materyalinin damara girmesi durumunda körlük üzere kalıcı hasarlar meydana gelebilir, bu nedenle bu risklerin şuurunda olmak değerlidir.
Ayrıca, her bireyin acı eşiği farklıdır ve süreç sırasında yahut sonrasında rahatsızlık ve ağrı yaşanabilir. Sürecin akabinde enfeksiyon riski de göz önünde bulundurulmalıdır. Uygulama bölgesinde kalıcı olmasa da süreksiz şişlik ve morarma üzere yan tesirler ortaya çıkabilir. Deri altında şişlik ve topaklar, cilt renginde değişiklikler de görülebilir.
Nefes almada zahmet çekme riski de göz gerisi edilmemelidir. Burun estetiği ameliyatları ekseriyetle fonksiyonel iyileştirmeleri de içerirken, dolgu uygulamalarında bu mevzuda dikkatli olunmalıdır. Asimetrik sonuçlar da, süreç sonrasında karşılaşılabilecek potansiyel problemlerden biridir.
Bu riskleri ve potansiyel problemleri göz önünde bulundurarak, burun estetiği için karar vermeden evvel yeterli bir araştırma yapmak ve tecrübeli bir uzmana danışmak değerlidir. Süreci düşünen bireyler, bu bahiste uzmanlaşmış bir estetik cerrah yahut dermatolog ile ayrıntılı bir görüşme yaparak ferdî durumlarına uygun en uygun seçeneği değerlendirmelidirler. Ayrıyeten, süreç sonrasında muhtemel riskleri minimize etmek ve istenmeyen sonuçları en aza indirmek için sıhhat uzmanının talimatlarına tam olarak uymak değerlidir.
